Daha önce deniz tatili için geçirdiğim Chalkidiki / Selanik gibi umutlarla gittim Paros’a. Ama ne gördüm?
Paros bir Cennet 🙂
Paros’a gitmek zor değil ancak biraz meşakkatli. Önce THY ile Atina’ya uçuyoruz. Havaalanından binilen tren ile bir aktarma yaparak Pire’ye varıyoruz. Yolculuk aktarma dahil yaklaşık 1 saat sürüyor. Limana yakın Korsan otelinde kalıyoruz. Sabah erken daha önceden biletlerini aldığımız feribot ile 3 saat sürecek deniz yolculuğuna başlıyoruz. Heyecan dorukta acaba Paros nasıl bir yer?
Saat 10 gibi ışıl ışıl parlayan adaya adım atıyoruz. Öncden rezervasyon yaptırdığım ATV kiralama şirketinden feribotun hemen çıkışında buluşuyoruz. Valizler arkaya, gaza bas… Paros’da Naousa bölgesinde kalıyoruz. Naousa limandan ATV ile 30 dakika sürüyor. Zaten Paros’da 2 bölge var Parikia ve Naousa. Araları 20 km. Gördüğüm kadarıyla Parikia limana yakın olmasından dolayı daha kalabalık, Naousa’da yerli turist ve genç sayısı daha yüksek.
Otel konusunda iyi araştırma yaparım. Gene yanılmadım içi rahatlatan, mutluluk hissi veren harkulade manzaralı Katerina Mare Butik oteli şirin Yunan’lı bir aile işletiyor. Kahvaltı sizin istediğiniz saatte odaya geliyor. Kahvaltı menüsü çok geniş değil, tavsiyem İstanbul’dan getirmeniz.. Ancak enfes manzara eşliğinde tereyağ-ekmek bile yeterli..
Naousa sadece mavi ve beyazın hakim olduğu dar sokakları, enfes restoranları, romantik barlarıyla sevgilinizle harika zamanlar geçirebileceğiniz ufak bir kasaba.. Dükkanların hepsinin içi bembeyaz, dekorasyonları hep farklı. Restoran konusunda olumsuz bir yere gitmedik ancak efsane önerim Yemini‘dir. Rezervasyonsuz gidilmez ve 2 gün önceden yapmalısınız. Zira biz 1 gün önceden yaptık saat 22:00’yer verdiler ve ahtapot kalmamıştı. 🙂 Dondurmacı olarak da tabi ki ev yapımı Nonna Crema‘yı tavsiye ederim.
Naousa’nın bir güzelliği de yemekten sonra sakin müzik eşliğinde denize kenarında bulunan barlarda alacağınız enfes bir kokteyl..Bizim yörelerle karıştırmayın! Şıkışıklık yok, karambol hiç yok..
Parikia, liman tarafı olması sebebiyle daha büyük bir yer. Dar sokaklar Venedik hissiyatı veriyor. O kadar benzer sokak var ki kaybolmamak imkansız. O bölgede yemek yemedik ancak adanın en iyi dondurmacını kaçırmadık. Vanilla Gelateria
Şans eseri dar sokaklarda gezinirken limanı panoramik olarak görebileceğimiz açık bir alana çıktık. Bu noktada tarihlerini ne kadar iyi koruduklarına şahit oldum. Paros gibi ufak bir adada büyüklü – küçüklü yaklaşık 450 adet kilise var. Bunlardan bir tanesi M.S. 550 yılında yapılmış.
Paros plajlarının hepsine gidemedik zira 15 tane gidilmesi gereken yer varmış. Gittiklerimizden en farklısı Kolymbithres Beach Esasında adanın her yeri plaj ve keşfedilmeyi bekleyen berrak sular var. ATV ile dağ, bayır, sahil istediğiniz yerde durun denize girin, fotoğraf çektirin ve nefes alın.
Komik ve güzel bir anıyla yazıyı bitireyim. Naousa’da yemek yediğimiz ilk akşam baktık yan tarafta düğün hazırlıkları var. Ohhh yaşadık dedik yemek yerken Yunan müzikleri çalacak. Biz oturduk 20:00’ye doğru, saat 22:00 oldu müzik yok. Misafirler açık büfeden yemek alıyor. Bizim yemek bitti, çıktık dolaştık. Saat 23:30 gibi geldik eğlence başlamıştı. Yaklaşık 1,5 saat kenarda düğünü izledik.